SAHNE 22
Tepeye çıkan merdivenler - Gündüz
Selim tepeye çıkan merdivenlerin basamaklarını çıkmaktadır. Tepeye dolanarak çıkan yolda kahvehanenin önünden geçerken herkes onu süzer. Gecekonduların olduğu ara sokaklarda yürür. Sokakların birinde ayakta duran rüküş ve ucuz giyimli genç bir kadın ona seslenir.
DİLARA Şşş baksana bi
Selim kadına yaklaşır
DİLARA Nereye böyle yakışıklı
SELİM Hiç. Öyle geziniyorum
DİLARA Geziniyor musun?
SELİM Evet.
DİLARA Burada mı?
SELİM Evet.
DİLARA Hadi hadi numara yapma. Selmaya gidiyorsun sen?
SELİM Selma?
DİLARA O zaman mal almaya gidiyorsun.
SELİM Hayır sadece tepeye çıkıyorum.
Dilara şüpheyle bakar Selim’e
DİLARA Bak Selma’ya gidiyorsan sana deyim o kadın kazıkçıdır, muamelesi de kötüdür, pişman olursun. Bana gelirsen sana indirim de yaparım beğendim seni değişik bi havan var.
SELİM Hayır, ben gerçekten tepeye çıkıyorum.
DİLARA Peki peki, ama fikrini değiştirirsen Dilara diye sor benim evimi herkes bilir görüşürüz tamam mı canım
Selim yürümeye devam eder. Az ilerde başka bir sokakta yerde pembe kartvizitler vardır. Eğilip bakar, üzerlerinde Selma 100 TL yazmaktadır. Bunlardan birini alıp yürümeye devam eder. Bir iki sokak sonra köşe başında ayakta duran dört genç vardır. Selim onlara doğru ilerlerken onlar da Selim’e dik dik bakıp kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardır. Selim yanlarına yaklaştıkça ne söylediklerini duymaya başlar
HASAN Gelişe bak tipini siktiğimin
PALA Karı sikecem diye keyfi de yerindedir la bunun.
HASAN Amına kodumun evladı
1. GENÇ Hasan la tam bi göt değil mi la bu
Yanlarına yaklaştıkça gençleri daha iyi duymaya başlamıştır Selim. Direk ona bakarak konuşuyorlardır. Selim onları duymazdan gelip yanlarından geçiyordur.
HASAN ŞŞ delikanlı bi baksana buraya.
Selim durur ve onlara doğru döner. Gençler de ona yaklaşıp çevresini alırlar.
HASAN Selamün aleyküm
SELİM Aleyküm selam
HASAN Hayırdır yolunu mu kaybettin?
SELİM Hayır sadece yürüyordum.
HASAN Vay hemşerime bak. Yürürken yürürken sen tut yokuşları tırman bizim mahallede bul kendini. Ne diyon la Pala? Dalgın de mi bu?
PALA Dalgın olur mu Hasan abi. Baksana nasıl cin gibi duruyor. Tam sikici tipi var bunda.
HASAN (Selim’in elindeki kartı alır) Tabi oğlum baksana sikişe gelmiş adam zaten. Dur bakalım kimi sikecekmiş. Selma 05382228876 kendi evinde 100 TL. 2. GENÇ Ya Hasan Abi bu bizim yengemiz Selma değil mi?
HASAN Siktirtme lan yengeni.
Hasan elini Selim’in omzuna koyar ve yüzünü yüzüne yaklaştırır
HASAN Hani sadece yürüyordun amına koduğumun çocuğu.
SELİM Evet, bu kartı yolda yürürken buldum.
HASAN Yolda yürürken buldun sonra da tam Selma’nın evinin önüne geldin de mi?
Hasan Selim’e aniden bir kafa atar Selim kendini yerde bulur.
HASAN Tutun lan şunu. Üç genç Selim’i yerden kaldırıp tutar. Hasan karşıdaki gecekonduya bağırmaya başlar
HASAN Selma! Selma! Lan orospu Selma çıksana lan! Müşterin gelmiş orospu!
Hasan yerden eğilip küçük bir taş alır ve pencereye fırlatır.
HASAN Çık lan yoksa indirecem camını pencereni orospu!
Pencereden genç bir kadın görünür.
SELMA Ne var ne bağrıyorsun kapının önünde
HASAN Müşterin gelmiş onu haber veriyorum orospu.
SELMA Ne müşterisi be!
HASAN Kartvizit basmışsın. Bak ne yazıyor. Selma 05382228876 kendi evinde 100 TL. Lan 100 Tl ne lan ucuz orospu!
Hasan kartı sallar.
HASAN Kart da güzelmiş ha, janjanlı janjanlı
SELMA Yok benim kartvizitten felan haberim gerizekalı.
HASAN Kartvizitten haberin yok da bu ibne senin evine nasıl geldi lan orospu
SELMA Kes artık be! Ben orospuysam sen de pezevenksin. Benden para almayı biliyosun!
HASAN Ben sana gösterecem pezevengi.
Cebinden sustalı çıkarır. HASAN Şu orospu çocuğunu karpuz gibi keseyim de gör amına koduğum..
Selim diğerlerinin elinden kurtulup koşarak kaçmaya başlar aşağıya doğru. HASAN Bi herifi tutamadınız amına koduklarım.
Arkasından kovalamaya başlarlar küfürler ederek: “kaçma lan amına koduğum. Kesecem oğlum seni.” Bir süre kovalamaca devam eder dar sokaklarda. Bu sırada gecekondulardan birisinin kapısı açıktır. Kapıda Dilara vardır. Selim’e seslenir.
DİLARA Çabuk gir içeri.
Selim kendisini kapıdan içeri atar, Dilara kapıyı kapatır. Bir süre kapının önünde sokaktan koşan gençlerin seslerini dinler.
Ayak sesleri
KONUŞMALAR nereye kayboldu lan bu nereye kaybolucak ilerde bi yerdedir
HASAN İki elinizle bi sikinizi doğrultamadınız amına koyum.
Selim soluk soluğa ellerini dizine koymuş nefeslenmektedir. Neden sonra sokaktan geçip giderler.
DİLARA İçeri geç otur biraz
DİLARA (Selim içeri odaya geçerken) Hop hop ayakkabılarını çıkarsaydın bari
Selim ayakkabılarını çıkarır sessizce. Sonra içeri odaya geçer. Sobalı eski püskü bir gecekondu odasıdır bu. Tam pencerenin önündeki sedire oturur. Dilara elinde bir bardak suyla gelir. Suyu Selim’e verir.
DİLARA Al iç, kendine gel biraz
Selim suyu içer.
SELİM Teşekkür ederim
Selim otururken Dilara yanan sobanın altını karıştırmaktadır.
DİLARA Niye kovalıyorlardı seni.
SELİM Selma’ya gittiğimi sandılar.
DİLARA Sana gitme demiştim, değil mi? Bak başına bela aldın.
SELİM Selmaya gitmiyordum ki
DİLARA Selmaya gitmiyordun da ne arıyordun orada?
SELİM Sadece tepenin zirvesine çıkmak istemiştim.
DİLARA Şuna bak ya sanki evereste çıkıyormuş gibi
SELİM Sana neden çıkmak istediğimi anlatayım istersen.
DİLARA Anlatırsın canım. Önce bi soluklan kendine gel.
DİLARA (Selim’in üzerindeki paltoyu alır.) Sana bir de çay koyayım yavrum.
SELİM Teşekkür ederim
Kadın odadan çıkar. Selim pencereden bakar. Pencereden hastane görünmektedir. Biraz sonra kadın elinde çay tepsisiyle gelir ve çayı sedirde ikisinin arasına koyup o da sedire oturur. DİLARA Bak bakalım çayım nasıl olmuş?
Selim çayına bir kaşık şeker atıp karıştırır, bir yudum alır.
SELİM Gerçekten güzel olmuş eline sağlık.
DİLARA Afiyet olsun canım. Manzaram güzel değil mi?
SELİM Evet çok güzel.
DİLARA Kimisi gecekondu mahallesi diye beğenmez buraları biliyor musun. Ama Ankaranın en güzel manzarası da buradadır. Bakma sen istesem güzel bir apartman dairesinde de oturabilirim ama bu şu manzarayı nerden bulacam. Hem apartmanlarda bir sürü insanla yaşamaktansa burası müstakil ev gibi anlıyo musun. Bir de apartmanda otursan karşı apartman yüzünden perdeni bile açamazsın. Manzara desen yok. Ama işte burada böyle çayımı alıp şu pencerenin önüne kurulurum. Bir de müzik açarım. O zaman değme keyfime. Aa bak aklıma geldi sana bi müzik açayım mı?
SELİM Olur.
Kadın gidip cep telefonunu getirir. Müzik açar. Neşet Ertaş çalar. (Dünyanın rengine kandım)
DİLARA Belki sen sevmezsin ama ben çok severim Neşet Ertaşı.
SELİM ben de severim.
DİLARA Bilmem sende sanki sanki gıcır gucur keman müzikleri vardır ya hani öyle sözsüz felan olur ya. Ne deniyordu onlara.
SELİM Klasik müzik.
DİLARA heh işte öyle şeyler dinlermişsin gibi entel dantel bir hal var. Ya da yabancı müzik felan
SELİM Öyle şeyler de dinlerim ama Neşet Ertaşı da severim
Dilara başörtüsünü çıkarıp saçlarını salar.
DİLARA bak sormayı unuttum görüyor musun? Senin adın neydi?
SELİM Selim
DİLARA benimki de Dilara.
SELİM evet hatırıyorum.
DİLARA Doğru ya söylemiştim. Aferin sana bak adımı unutmamışsın. Ne iş yaparsın Selim? Okumuş yazmış birine benziyosun?
SELİM Öğretmenim
DİLARA Aa öyle mi? Öğretmenleri çok severim. Ne öğretmeni?
SELİM Felsefe.
DİLARA Heh tam da aklımdan o geçmişti biliyo musun. Sen de tam felsefeci tipi var zaten. Genelde felsefeciler biraz kırık olur. Sen de de biraz var öyle bişey sanki. Benim lisedeki felsefe öğretmenim de çok garip biriydi biliyo musun. Bazen çok neşeli esprili olurdu bazen de durduk yere elindeki kitapları duvarlara fırlatırdı. Ama çok karizmetik bir adamdı. O zamanlar otuz yaşlarında felandı heralde. Ben ona aşık da olmuştum biliyo musun? Hani ver dese verirdim yani o kadar. Şimdi kırk yaşına felan gelmiştir heralde. Sana da aşık olan öğrencilerin vardır mutlaka.
SELİM Bilmiyorum. Belki vardır. DİLARA Vardır vardır. Sen de fena sayılmazsın. Bu arada ben de felsefeyi çok severim biliyo musun. İnsan psikolojisi felan… Hep ilgimi çeker.
SELİM Ne güzel.
DİLARA İnanmıyosun değil mi? Bu cahil kadın ne anlar diyosun. Ama kitap okumayı çok severim ben. Mesela Kahraman Tazeoğlu’nun nerdeyse bütün kitaplarını okudum biliyo musun.
SELİM Hiç öyle düşünmemiştim zaten.
DİLARA Yo yo ben anlarım. Neyse sen bana buraya neden geldiğini anlatacaktın değil mi
SELİM Şu hastane var ya.
DİLARA Evet.
SELİM Ben bu yaz aylarca orada kanser tedavisi gördüm.
DİLARA Aaaa. Çok geçmiş olsun. Şimdi iyisin ama değil mi?
SELİM Evet evet neyse ki atlattım.
DİLARA Ay canım çok geçmiş olsun ya. Benim de teyzem orada vefat etmişti. Hastanelerden nefret ediyorum biliyo musun. Hani oraların bi kokusu var ya. Onu alır almaz midem bulanıyor zaten. Bir de orda hasta olmasan bile hasta gibi hissediyorsun.
SELİM Evet, öyle.
DİLARA pardon canım ya. Araya giriyorum hep böyle kusuruma bakma. Ben böyle konuşmayı çok severim de. Neyse canım anlat sen.
SELİM Orada yattığım odadan hep buraya bakardım.
DİLARA Di mi. Oradan direk burası görünür.
SELİM Evet. Bu arada aynı odayı paylaştığım biri daha vardı. Bu tepe bizim odadan öyle güzel görünüyordu ki biz hep burayı izlerdik. O arkadaşın en çok istediği şey iyileşince bu tepenin zirvesine yürüyerek çıkmaktı. İyileşseydi beraber çıkacaktık.
DİLARA Yoksa öldü mü?
SELİM Evet.
DİLARA Ah garibim ya… Allah rahmet eylesin. Bak şimdi çok üzüldüm ya.
SELİM Eğer ölürse benim çıkmamı istemişti bu tepeye. Çıkıp oturacaktım o en tepedeki ağacın yanında.
DİLARA (Dilara Selim’in yanağını okşar) Ah canım ya. Bak üzüldüm şimdi.
Selim de yavaşça Dilara’nın gözlerine bakarak onun yanağına elini götürür.
DİLARA Ama canım bak sen çok terlemişsin. Bir duş al öyle başlayalım olmaz mı canım.
Selim yavaşça elini Dilara’nın yanağından çeker.
DİLARA Bak banyo şu koridorun sonunda sağda. Temiz havlu da var. Şöyle bir duş al. Ben de hazırlanayım sen duş alırken tamam mı canım
SELİM Tamam.
Selim kalkıp banyoya doğru yürür. Bu sırada odalardan birinin içinde Selmanın telefonunun yazdığı bir sürü kartın olduğu bir kutu görür. Az ilerisinde de Hasan ile Dilara’nın birlikte çektirdikleri bir fotoğraf vardır. Banyoya girer ve aynada kendine bakar. Aynada hastanede yatarkenki perişan yüzünü görür. Yüzünü yıkayıp tekrar bakar. Şimdiki halidir bu defa aynadaki. Banyodan çıkıp odaya döndüğünde Dilara üzerinde sütyen ve donla soyunmuş vaziyettedir.
DİLARA Ay canım bir de tekrar giymiş üstünü başını. Hadi sen de soyun da sevişelim artık. Yalnız seansı 100 liradır, bir saat muamele 200 liradır. Parayı peşin alıyorum canım. Şuradaki komodinin üzerine yanına koy parayı. En üst çekmecede komdonlar olacak al bir tanesini.
Selim cüzdanını çıkarıp oraya 200 lira koyar. Çekmeceden bir komdon alır. Pencereden hastaneye doğru bakarak soyunmaya başlar.
Selim’in yüzü pencereye dönük sırtını görürüz. Gidip gelmektedir. Dilaranın inleme sesleri duyulmaktadır. Tam boşalırken kamera Selim’in yüzüne gelir. Yüz Mehmet’in tatmin olan sağlıklı yüzünü görürüz.
SON
|