Dönem dönem anılarımdan bahsediyordum, kıramadığım döngülerden, anlam arayışımdan. İnsanın bulduğu anlamlar ve kısa süreli mutluluklar, bazı sallantılı dönemlerde ''aşk'' ile dengelenme ihtiyaçları. Doğru zehirlenmesi diye bir şey var. Tecrübeyle sabitlediğin doğrular zamanın gelişimiyle çarpışıyor, eriyor gibi. Geçenlerde internette bir kelime ile karşılaşmıştım "GİRİFT", aslında tam olarak insanın doğruları ve hakikat arasındaki ilişki bu şekilde gibi. İnsanın çukurda hissettiği dönemlerdeki doğruları ve gelecekte hafızada kıvılcımlanan yaşanmışlıklar hakikatle anlamlandığında, insanın iç meselelerine de kör edici bir led fener tutuyor gibi. Bu körlük ki insanı aciz hissettiren. Her şeyi görebilmenin heyecanıyla denk. İnsan kendi doğrularını yıktıkça, kendi anlamlarını terk ettikçe kafasında ampul parladığı anlar yaşıyor gibi. Flash parlaması gibi. Bazen günler, bazen haftalar, bazen bir dönem denilebilecek ideolojik bir yaşam performesi benimsemesine de sebep olabiliyor. İnsan kuşku ve cesaretin dengesini kurup, şimdi ki zamanda yaşayıp, bilgiyi düzenle sindirip, kendine noktayı koymalı ve yeni satır... Başka türlü gözündeki perde hiç kalkmıyor, güneşin renklerini göremiyor gibi. Beyazların yaşadığı iyilik zehirlenmesi, siyahların yaşadığı kıyamet alerjisi. Bahanelerden sıkılan bedenin ruha ufak bir flaş parlaması! İnsan olgunlaşıyor, büyüyor.
(Kings of Convenience - Cayman Islands) ((Grift: 1*birbirinin içine girerek çözülemeyecek biçimde karışmış olan, iç içe geçmiş, çapraşık. 2* (eski hat1 sanatında) boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı).))
|