Birazdan zenginlik parayla değil diyeceğim, o an gelsin istiyorum. Elimde avcumda ne varsa bir spor salonuna yatırdım ve belki daha hızlı koşmalıyım. Karadut ağacı için söz veremiyorum, belki aynı yerdedir belki değildir. Haklının haklının yanında olduğu bir yerdeyim. Çok iyi bir fikrim var ve bunu kendime saklamalıyım. Tek yapmam gereken bu! Yapmamam gereken şeyleri kendime saklayacağım! Mesela? Mesela kendimin olan bir kemeri sıkamıyorum ama ben de kemerleri sıkmalıyım. Aslında hayat müşterek diye de düşünmek lazım.
Neyse ki çok karlı bir alışveriş bu. Yarım kalan bir tasarımın anlamını bilmek gibi biraz. Asil bir dokunuşun ilk keşfini yapmış eski bir antikacı dükkanı ve içindeki müşteri bunu dedi, ben değil. Yankılanan bir ses var ve günün anlamını ifade eden cümleyi duyamadım bile.
Havanın güzel olması beni sevindirdi. Bir servet eder şu yüz kremi. Biraz dinlenmek için neler vermezdim. Kaç kez söyledim sana, ben çaba harcamadan bu güzel yere ulaşanlardan biriyim ama çaba harcamam da lazım.
Asıl önemlisi hep birlikte yaptıklarımızın anlamını yitirmemesi derken herkese bir şey söyleme isteği duymadım fazla.
Halden anlamıyor sayılmam sanırım ama rol yapma kabiliyetim zayıf. Hayırlısı derken kendime geldim bir an.
Hiç anlamadığım bir konuda neden yorum yapmalıyım?
Asıl önemlisi sen de seninle gelen bir akıl ve mantık istiyor olmalısın. Çok mutlu olursun umarım. Bu seni nereye kadar takip etti? Satıştan sonra gülümsemeden el sıkışmadan gittiğinde ne düşünüyordun? Ben de bunları düşündüm. Umarım çekmecede duruyordur kısa bir iş sunumunun son kopyası.
Kendime çok da fazla güvenmiyorum. Az miktarda sarı boya aldım. Onu diyordum. Bir tek üstümüze yağan yağmur bilmiyor bunları. O da sadece bilmekle yetindi.