Gördüm onları, mutsuzluk akıyordu gözlerinden. Ne kadar saklayabilirdin ki sen gerçekçi bir kişiydin. Zamansız da olsa tanışmamız, tanımıştım seni o günlerde. Acılarla yaşamıştın bunca zaman, kapılarını da açmamıştın, çok yıllar olmuştu, gerçek dostlara. Ne kadar saklayabildiğini bir insanın o zaman anladım bütün gizlerini biriktirdiği bunca yıl ardında.
Hep değişiyor hayat ama kendi kendine değil tabi bizim yüklenmelerimizle aslında. Nede zorluyoruz her şeyi bir anda olsun istiyoruz, olmaması düşüncesi bile bizi deli etmeye yetebiliyor.
Kahkahalarında bile mutsuzluk vardı senin benimle arkadaş olmak istediğini söylediğinde. Sonra arkadaş kelimesinin anlamını düşündüm bir süre bana o kadar uzakta gelmemişti o zaman bu kelime. Nedenini anlamaya çalıştım bir süre daha anladığımda da çok geç olmuştu. Kaybettim seni bir anda girdin ve çıktın oysa hayatımda tanıdığım en yakın kişi gibiydin bu süre boyunca. Bütün takıntılarımı çözmen ne güzledi ve benim de seninkileri anlamam. Bütün sevdiğim şeyleri sevmen ve de korktuklarımdan çok hoşlanman ne güzeldi! Yapmak istediklerimi senin başarmış olma çok güçlü olduğunu gösterir ve sen benim idolümsün demek isterdim sana. Diyemeden kayıp oldu her şey.
Biliyorum, bunların da bir anlamı vardır elbette. Tanıdığımız onca insanın hayatımıza girişlerin de ve de çıkışlarında da güzellik bulan insanlardan olmuşumdur hep.
Sevgiler....