|
8 Eylül 2014 Pazartesi
|
Yaşamımız (başlangıçlar ve sonlar)
|
Okunma:
969
|
İnsanlara, hayata ve karanlık çöktüğünde gökyüzündeki dolunaya merhaba!.. Günler geçiyor hızlıca, zaman akıp gidiyor gözlerimizden. Duygular ve yaşananlar dökülüyor kalbimizden. Her ne kadar geçmişi hatırlasak da arınıyoruz geçmişimizden. Artık yeni günler ve yeni çabuk geçen saatlerimiz var yaşayıp hatırlamamız gereken,
sonra da “geçmişte kaldı” deyip baştan başlamaya hazırlanmamız… Kimi zaman saatleri sayıp günün çabucak bitmesini isterken, kimi zaman saatlerin durmasını ve o günün yıllarca sürmesini isteyeceğiz. Kimi zaman bıkacağız hayattan, kimi zaman hayata sıkı sıkı tutunup tadını çıkartacağız. Bazı günler yaşamak bile istemeyeceğiz, bazı günler ise ölmek. Bazı günler mutluluğu hissedeceğiz bedenimizde, bazı günler acıyı hissedeceğiz yüreğimizin en derin yerinde. Bazen gözyaşlarımız inecek yanaklarımızdan ayıcıklı yastığımıza ya da yeşil giyinmiş bir omuza. Bazen kahve fincanımızı ters çevirip bakacağız falımıza ve bekleyeceğiz komik bir umutla “iyiliği, ferahlığı”. Her zaman olacak umudumuz ama bazen yitireceğiz, en çok istediğimiz şey olmayınca. Sonra zaman ilerledikçe istediğimiz gerçekleşecek ve boşu boşuna umudumuzu yitirdiğimizi anlayacağız. Bakacağız hayata istediğimiz gibi gidiyor mu, gitmiyor mu diye. Kiminin hayatı kötüyken kimininki iyi olacak ama avutmak
gerek kendimizi, “hayatımızda bir kere mutlaka mutlu olmuşuzdur” diye. Sonuç olarak yaşıyoruz her birimiz kendimize çizdiğimiz hayatı. Kimi ressamdır oturtmuştur hayatını, kimi karikatüristtir bulmuştur rotasını, kimi çizemez ama devam ettirir yaşantısını. Günler geçer, geçer ve geçer. Başlangıçlar ve
hatırlarla geçer ömür sonra da son bulur yine bir başlangıç için. ♦Geriye tek kalan ruhtur anlam taşıyan...
|
|
|
|
|
Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|