Bu zamanlar ne zaman geçecek bilmiyorum ama çaresizlikten gerçekten yıldım. Yorulduğumu da hissediyorum. Bu günlerde mutluluk nedir inanın onuda unuttum. Ayakta durmamın tek bir sebebi var o da hayallerim. Tek sarıldığım ve sıcaklığını hissettiğim şey bu. Dualar her daim göğe dokunuyor. Paylaşacak o kadar çok şey var ki. Ama paylaşmak ne mümkün. Dolu bir bardağa su koyamazsın,taşar ya... Ben taşamıyorum da... Bazen o kadar çok acıyor ki... Ve bazen o kadar çok düşüyorum ki... Ayağı kalkmayı unutuyorum. O kadar kör oldum ki bugünlerde. Ve o kadar bitkinim ki, Uzansam sonsuzluğa, Uyuya kalsam uyandıran bile olmayacak belkide. Suyun dibine atılmış gibiyim. Çıkmak ne mümkün ayağın da bağlıyken tonlarca yük. O kadar çok kırgınım ki etrafa. Ve o kadar çok umrun da değilim ki insanların. Belkide bu yüzden kayboldum benliğimde. Kendimle çok fazla konuşuyorum. Bazen ben bile konuşmak istemiyorum. Karalar bağladım ve kaybolmaktan korkuyorum. Hani olur ya çizgi filmlerin sonunda ekran kararak küçülür... Ve nokta pıt diye yok olur. Sonum o olacak belkide. Sıcak bir tebessüm. Yada sırtımı okşayacak bir el. Bazen insanların gözleriyle hakarete uğruyorum Ve bazen gerçekten bir kaplumbağa gibi kabuğuma çekiliyorum. Ne zaman başımı çıkarsam haddimi bildirecek birileri oldu. Bazen bedenimden o kadar çok uzaklaşıyorum ki Kendimi bulmak ne mümkün. Bazen o kadar çok örtüyorum ki üzerimi... Aydınlığı unutuyorum. Çok fazla güçlüyüm farkındayım. Ama bu bilekte bir gün bükülür. İşte bundan korkuyorum...
|