Üç yüzüm varmış benim. Muhtemelen sizin de... Dünyaya gösteriyorum birini, herkese yani. Orada gördüğüm çoğu şey yalandır. Belki ağlanacak halime gülüyorumdur. Sevmiyorumdur belki orada moru. Fenerbahçeyi tutmuyorumdur bile, haşa. Anneme seni seviyorum diyorsam yalan olma ihtimali hiç olmadığı kadar yüksektir. Tanrıya inanmıyorumdur belki. Belki soğuktan üşüyen bir kediye bir tekme de ben vuruyorumdur. Üzülmüyorum orada kimsesizlere, aman be canım bana ne ki diyorumdur! Yazıyorum belki ama niye? Muhtemelen yaranmak için, gösteriş içindir. Canımı çok acıtıyor bu yüzüm, söz de dinlemiyor. Akşam eve geliyorum "geç otur şöyle bir hesaplaşalım" diyorum, hiç oralı olmuyor. Sürekli laf değiştiriyor. Sabah erkenden uyanıyor benden önce, "hadi çıkalım" diyor. Baktım başa çıkamıyorum tamam dedim sen kazandın. Dünyaya gösterdiğim yüzümle mücadele edemeyeceğimi anladım.
Dostlarıma ve yakınlarıma gösteriyorum bir yüzümü de. Durun burada o kadar da vahim değil durum. Bir katre de olsa sevgi dolu. Ama hala olması gerektiği gibi de değil. Sıkışınca yalan söylüyor, bahanelere sığınıyor. Yine hesap soruyorum eve gelince bir sürü sudan sebepler, incir çekirdeğini doldurmayan meseleler. Burada "hamd olsun iyiyiz" diyorumdur mesela. Ya da "her şey yolunda baba" diyorumdur. Saksıdaki çiçeklere aşkla bakmıyorumdur kim bilir.
Ve üçüncü yüzüm. Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi. Üçüncü yüzümün bana karşı ezici bir üstünlüğü var. Her şeyimi biliyor, yalan da söyleyemiyorum. Dertleşmeye başlayınca yastıkla, çıkarıyor dilinin altındaki baklayı." Sevmiyorum diyorsun ama bal gibi de seviyorsun onu" diyor ya da "Ona öyle dedin ama biliyorsun öyle olmadığını" diyor. Hem konuşmacı hem dinleyici. Belki beni kandıramaz, ikna edemez ama dürüst ve samimi hiç olmazsa. Gösteriş düşkünü değil, mavi boncuk dağıtmıyor. Acıyor evsiz barksızlara, seviyor moru, sabah kuşların senfonisi yetiyor gün boyu mutlu etmeye. Bir kitap karıştırıyor sıcak kahvesini karıştırdığı gibi. Kahve ve şekerin eridiği gibi eriyip gidiyor kelimeler, hayaller rüyalar arasında. Ha bir de bugün tam uyuyacakken kulağıma eğildi ve "diğer kardeşlerim duymasın ama gerçek ruh dinginliğine ancak beni dinlemekle ulaşabilirsin" dedi. Valla sizi bilmem, ben üçüncü yüzümün yalancısıyım.
|