Önce cümleler sustu sonra anlamlar. Evet, tam da böyle oldu her şey bir anda anlamını yitirdi. Ben geldim ,günlüğüm - seni bile utanacak kadar insafsız olan ben -...
Mutlu bir yaşantı yaşamının hayalinde ve bir o kadar da gerçeklerden korkacak yüreklerdeyiz. Herkes bir mutlu olmanın peşinde , herkes aynı şeyi amaçlıyorsa neden hala herkes , *herkes*...
Bazen düşünüyorum da neyimize ki bizim mutluluk , mutlu olmak mı istiyorsun Beyzanur, al eline kitabını bir bardakta demlenmiş çay , oh mis gibi ne üzenin var ne de kırmak için çabalayanın .
Ama yok biz insanoğlu illa üzülmek için yollar arayacağız. İlla üzülmek için *Ben buradayım*
diye haykıracağız. Biliyor musun günlüğüm, çok kırıldım hani olur ya bazen birilerini bir çiçeğin açması kadar değer veririz ya tıpkı ıhlamurlar gibi , ha işte bende hiç çiçek açmayacaklarını bildiğim halde değer verdim. Söylesene günlüğüm, sözler can yakar mı yani insan tekme tokat dövülmeden de ağlar mı* Bir söz nasıl bir insanı yerle bir edebilir ki * Sözlerimin bittiği yerdeyim artık günlüğüm , suskunluğumdan anlar mısın...