*...Ah, varlığından hiçbir kuşku duymadığı, mevcudiyetini gerçekten hissettirebildigi tek yerde bile sevdiklerinin hatıralarından ve ruhlarından silinip gidecek ve sonunda yok olacak kadar fani insan! Hem de çok çabuk!...
*...Ah, bu boşluk! Tam şurada, göğsümde hissettiğim korkunç boşluk! Onu bir kez, sadece bir kez bu yüreğe bastırabilsem, olduğu gibi dolardı bu boşluk, diye düşünüyorum çoğu zaman...
*...Sahip olduğum çok şey var fakat Lotte için hissettiklerimin yanında her şey önemini yitiriyor. Sahip olduğum çok şey var fakat onsuz her şey hiçe dönüşüyor...
*...Vay halime! Bütün suç sadece bende, fazlasıyla hissediyorum bunu. - Hayır, suç değil! - Tüm mutsuzlukların kaynağı içimde gizli şimdi, tıpkı o zamanlar tüm mutlulukların kaynağının içimde gizlendiği gibi; hepsi bu. Ben hâlâ aynı kişi değil miyim?...
*...Ne ki insan? Bu övülen yarı Tanrı? Güçlerine en çok ihtiyaç duyduğu anda onlardan mahrum kalmıyor mu? Sevinçten havalara uçarken ya da acılara gömülürken, her iki durumda da tam olarak orada - sonsuzluğun bolluğunda - kaybolmanın hasretini çektiği hâlde o hissiz, donuk bilincine geri döndürüldüğü anda kısıtlanmış olmuyor mu?...
*... Binlerce söz, binlerce olasılık geçiverdi aklımdan ve en sonunda tek bir düşünce, o son, sarsılmaz, kusursuz düşünce kaldı bir tek geride: Ölmek istiyorum!...
Sonu beni o kadar yıktı ki... Sanırım etkisinden çıkmak zor olacak.
|