|
16 Ocak 2024 Salı
|
Kırdım mı biraz seni?
|
Okunma:
4581
|
Kırdım biraz değil mi seni.
Seven kadınlar hırçın olur bitanem.
Özellikle sevgisi ayakları altına alınmışsa,
Gururu iki paralık olmuşsa,
İhanete uğramışsa,
Yine de adamışsa varını yoğunu aşka,
Seven kadınlar hırçın olur bitanem.
Kırdım biraz değil mi seni?
Özür dilerim sevgilim.
Senden de özür dilerim gamzeli kızıl.
Geldiğinde, git diyemedim,
O ela gözlerini dikince gözlerime,
Yüz çeviremedim.
Bedenim susamıştı ona,
Yatağımdan reddemedim.
Hâlâ dik duruyorsam;
Öyle olduğumdan değil.
Yemin ederim değil.
Benimle mutlu sanıyorsan,
Bildiğin gibi değil,
İnan hiç değil.
Güneş doğunca onunla doğmuş oluyoruz ya,
Seninle uyanıyoruz sabaha.
Beni merak ediyorsan, (ki etmeni istemem ama)
Aydan bi farkım yok aslında.
Biraz lekeli yüzüm, gözyaşlarımla.
Sadece uyutmak için var oluyorum yanında.
Şiirlerim masaldır onun nazarında.
Tarot ustası Umay abla,
Peki sen nasılsın?
Hâlâ umut dağıtıyormusun ona buna?
Bir bana dürüstdün,
Kaç kart serdin birkez beni sevdiğini söyleyemedin.
Öylesine büyük bir yalana, paha biçemedin.
Ama hep gelecek diyordun.
Gelecekteyim Umay abla, o gelmeyecek biliyorum
Ama yine de bekliyorum.
Manav selma teyze,
Geçti mi romatizma ağrısı?
Uğruyormu hâlâ o başımın belası?
Dolmalık biberlerin 3 dişli olduğunu hatırlat arada ona,
Sonra acı oluyor yemekleri kendine kızıyor.
Selma teyze o pişmanlığından aç kalıyor...
|
|
|
|
|
Mehmet Aluç
13.8.2024 02:58
“Kırdım biraz değil mi seni. Seven kadınlar hırçın olur bitanem. Özellikle sevgisi ayakları altına alınmışsa, Gururu iki paralık olmuşsa, İhanete uğramışsa, Yine de adamışsa varını yoğunu aşka, Seven kadınlar hırçın olur bitanem. Kırdım biraz değil mi seni? Özür dilerim sevgilim. Senden de özür dilerim gamzeli kızıl. Geldiğinde, git diyemedim, O ela gözlerini dikince gözlerime, Yüz çeviremedim. Bedenim susamıştı ona, Yatağımdan reddemedim. Hâlâ dik duruyorsam; Öyle olduğumdan değil. Yemin ederim değil. Benimle mutlu sanıyorsan, Bildiğin gibi değil, İnan hiç değil. Güneş doğunca onunla doğmuş oluyoruz ya, Seninle uyanıyoruz sabaha. Beni merak ediyorsan, (ki etmeni istemem ama) Aydan bi farkım yok aslında”
Bu metin, derin bir duygusal karmaşayı ve içsel çatışmayı ifade ediyor Hırçınlık ve Sevgi… Metin, sevginin hırçınlıkla nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor. Seven bir kadının, sevgisi ayaklar altına alındığında, gururu kırıldığında ve ihanete uğradığında nasıl hırçınlaştığını vurguluyor. Bu, sevginin yoğunluğunu ve kırılganlığını gösteriyor. Özür ve Pişmanlık… Yazar, sevdiği kişiyi kırdığı için özür diliyor. Bu, pişmanlık ve suçluluk duygularını yansıtıyor. Aynı zamanda, başka bir kişiye karşı duyulan çekim ve bu çekimin getirdiği karmaşık duygular da ifade ediliyor. İçsel Çatışma… Yazar, başka birine duyduğu çekimi ve bu çekimin getirdiği suçluluk duygusunu dile getiriyor. Bu, sadakat ve arzular arasındaki çatışmayı gösteriyor. Yazar, bu durumu açıklarken, hala sevdiği kişiye bağlı olduğunu ve onunla sabaha uyandığını belirtiyor. Mutluluk ve Gerçeklik… Yazar, dışarıdan mutlu görünse de içsel olarak mutlu olmadığını ifade ediyor. Bu, dışarıdan görünen ile içsel gerçeklik arasındaki farkı vurguluyor. Ay ve Güneş Metaforu… Yazar, kendisini ay ile karşılaştırıyor. Ay, güneşin ışığını yansıtır ve kendi ışığı yoktur. Bu, yazarın kendi mutluluğunun aslında başkasının varlığına bağlı olduğunu ve kendi başına mutlu olamadığını ifade ediyor. Bu metin, derin duygusal çatışmaları ve karmaşık ilişkileri çok etkileyici bir şekilde anlatıyor, tebrikler ederim anlatım şekliniz çok güzel selamlarımla..
|
|
|
|
|
Mehmet Aluç
13.8.2024 02:58
“Kırdım biraz değil mi seni. Seven kadınlar hırçın olur bitanem. Özellikle sevgisi ayakları altına alınmışsa, Gururu iki paralık olmuşsa, İhanete uğramışsa, Yine de adamışsa varını yoğunu aşka, Seven kadınlar hırçın olur bitanem. Kırdım biraz değil mi seni? Özür dilerim sevgilim. Senden de özür dilerim gamzeli kızıl. Geldiğinde, git diyemedim, O ela gözlerini dikince gözlerime, Yüz çeviremedim. Bedenim susamıştı ona, Yatağımdan reddemedim. Hâlâ dik duruyorsam; Öyle olduğumdan değil. Yemin ederim değil. Benimle mutlu sanıyorsan, Bildiğin gibi değil, İnan hiç değil. Güneş doğunca onunla doğmuş oluyoruz ya, Seninle uyanıyoruz sabaha. Beni merak ediyorsan, (ki etmeni istemem ama) Aydan bi farkım yok aslında”
Bu metin, derin bir duygusal karmaşayı ve içsel çatışmayı ifade ediyor Hırçınlık ve Sevgi… Metin, sevginin hırçınlıkla nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor. Seven bir kadının, sevgisi ayaklar altına alındığında, gururu kırıldığında ve ihanete uğradığında nasıl hırçınlaştığını vurguluyor. Bu, sevginin yoğunluğunu ve kırılganlığını gösteriyor. Özür ve Pişmanlık… Yazar, sevdiği kişiyi kırdığı için özür diliyor. Bu, pişmanlık ve suçluluk duygularını yansıtıyor. Aynı zamanda, başka bir kişiye karşı duyulan çekim ve bu çekimin getirdiği karmaşık duygular da ifade ediliyor. İçsel Çatışma… Yazar, başka birine duyduğu çekimi ve bu çekimin getirdiği suçluluk duygusunu dile getiriyor. Bu, sadakat ve arzular arasındaki çatışmayı gösteriyor. Yazar, bu durumu açıklarken, hala sevdiği kişiye bağlı olduğunu ve onunla sabaha uyandığını belirtiyor. Mutluluk ve Gerçeklik… Yazar, dışarıdan mutlu görünse de içsel olarak mutlu olmadığını ifade ediyor. Bu, dışarıdan görünen ile içsel gerçeklik arasındaki farkı vurguluyor. Ay ve Güneş Metaforu… Yazar, kendisini ay ile karşılaştırıyor. Ay, güneşin ışığını yansıtır ve kendi ışığı yoktur. Bu, yazarın kendi mutluluğunun aslında başkasının varlığına bağlı olduğunu ve kendi başına mutlu olamadığını ifade ediyor. Bu metin, derin duygusal çatışmaları ve karmaşık ilişkileri çok etkileyici bir şekilde anlatıyor, tebrikler ederim anlatım şekliniz çok güzel selamlarımla..
|
|
|
|
|
Mehmet Aluç
13.8.2024 02:59
Bu metin, derin bir duygusal karmaşayı ve içsel çatışmayı ifade ediyor Hırçınlık ve Sevgi… Metin, sevginin hırçınlıkla nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor. Seven bir kadının, sevgisi ayaklar altına alındığında, gururu kırıldığında ve ihanete uğradığında nasıl hırçınlaştığını vurguluyor. Bu, sevginin yoğunluğunu ve kırılganlığını gösteriyor. Özür ve Pişmanlık… Yazar, sevdiği kişiyi kırdığı için özür diliyor. Bu, pişmanlık ve suçluluk duygularını yansıtıyor. Aynı zamanda, başka bir kişiye karşı duyulan çekim ve bu çekimin getirdiği karmaşık duygular da ifade ediliyor. İçsel Çatışma… Yazar, başka birine duyduğu çekimi ve bu çekimin getirdiği suçluluk duygusunu dile getiriyor. Bu, sadakat ve arzular arasındaki çatışmayı gösteriyor. Yazar, bu durumu açıklarken, hala sevdiği kişiye bağlı olduğunu ve onunla sabaha uyandığını belirtiyor. Mutluluk ve Gerçeklik… Yazar, dışarıdan mutlu görünse de içsel olarak mutlu olmadığını ifade ediyor. Bu, dışarıdan görünen ile içsel gerçeklik arasındaki farkı vurguluyor. Ay ve Güneş Metaforu… Yazar, kendisini ay ile karşılaştırıyor. Ay, güneşin ışığını yansıtır ve kendi ışığı yoktur. Bu, yazarın kendi mutluluğunun aslında başkasının varlığına bağlı olduğunu ve kendi başına mutlu olamadığını ifade ediyor. Bu metin, derin duygusal çatışmaları ve karmaşık ilişkileri çok etkileyici bir şekilde anlatıyor, tebrikler ederim anlatım şekliniz çok güzel selamlarımla..
|
|
|
|
|
Mehmet Aluç
13.8.2024 03:01
uZUN BİR YORUM YAZDIM YAYINLAYACAKTIM SİTE HATA MESAJI VERDİ,TEBRİKLER EDERİM ANLATIMINIZ ÇOK GÜZEL SELAMLARIMLA |
|
|
|
|
Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|