Stresten kemirip durduğum dudağımın arasından sızıyor ağzıma
çaldığın bal. Seni tahrik ediyor, beni tahrip.
İnan bana çok alıştım çift kişilik yalnızlıkta tek kişilik acı
yaşamaya, sen ise duyduğum acıdaki hazza.
Yanımdayken özlemek, aşk alevinden yanıp tutuşurken seviş-
mek, gerçeğini bildiğim o süslü yalanlarla sarmak açtığın yaraları
ağzında farklı bir tat bırakırken senin, bana ölümü gösterip sıtmaya
razı ediyor.
Bu aşk acısını sensiz yaşayabilmek mümkün görünmüyor bana.
Sevmeyeceksen yanımda sevme, aynı evin ayrı odalarında
uyuyalım gerekirse, ama beni sensizlikle imtihan etme.
Kapıyı göstersen de eşikte “Gitme” de.
Bir ölüm kadar yakınız ayrılığa. O kadar anlık, o kadar
burnumuzun dibinde.
Hadi bana yine yalanlar söyle. İnan ki hazırım dinlemeye,
Bak şimdiden inandım bile…
|