Aptallığına doyma; limonlu su içmek mi yani? Sabrın yanlış yerde taşıyor olamaz mı? Hayatının amacına şans dileyince neden bozuldun bana? Kara defterin ilk sayfası optimizm yani. Üzülmek neye yarar diyorsun da üzülmemek elde mi? Her sabah uyandığında dişini fırçalama şeker ye, olur mu? Ben gidiyorum. Hoşça kal. Daha anlamadın mı seni sevip sevmediğimi? Bir an hiç sormayacaksın sandım. Anlık bir küslük bütün planlarına aynı gözle bakarken ben kimim? Sesin beni susturduğunda son cümlemi anlamış mıydın? Bitirmemiştim bile lafımı. ne diyecektin? Merhaba. Sanıyorum ki birazdan kendimi parkta yürüyor sanacağım. Derste aklıma geldi de ben bugün evde okusam da olur. O kadar benden çaldığın bir şey yok, fazlasını al yeter dedi meyhaneci. Çok yazdım ya, size "do" versem? Ayyy, ne anladı şimdi ! Bu sevmediğin şeyleri sevmek zorunda kalacaksın bak şu an en sevdiğin kişi park görevlisi değilse. Evciliklerini topladı ve parka yaydı, piknik bezinin üstünde oynarken bir çocuk onu görünce ağladı. Beni sevindiren bir şey olmadı çünkü inanmadım duyduklarıma ama bakanları mutlu ettiğinde artık aynı yerde yaşamıyorduk. Kayınpederini sorarsan aslında kendi kimliğini eskiden olduğu gibi göklerde uçarken bulamadı ona üzüldü. Oysa şimdi eskiden kimdim diyerek yaşamaktaydı korktu. Bir koltuğa iki karpuz ne koltuğu acaba? Beş gündür bunu anlamadığını fark etti. Üç soru hakkın var, işim, eşim, sırdaşım. Sırdaşımı asla bilemedin ama... soramadın. İki anı daha yaşadıktan sonra mı anladım yani nefret etmediğimi? Dağda aç kaldık, diyordu. Ne dediğini gene de anlayamadım çünkü öyle bir şey sormuyordum insanlara. Beni anlayacak kutsal bir güç arayışı içindeydim. En anlaştığım kişiyi sormuyordum artık fazlasıyla kanıksandığında gereksiz bir uyum. Soramıyordum. Ondan mı? Artık bizi duyanlar da mı bize karşı tavır alacaktı yani? Zorlukta fayda olduğunu sanmıyorum, belki kolaylık. Bütün sınıfa aynı soruyu mu soruyorsunuz acaba? Kalem tutan eline bir de nazar boncuğu al bence. Şimdi beni affedecek misin? Yok ben kolaylıkla affetmek için demiştim. O konuyu sevmedin mi yani? Tüh, alt kümede konusu sevgiydi. Sevmek sevilmek denilince aranızda olan şey. İnsanları yapamayacağı şeye ikna etmek zulümdür. Kırların kusursuzluğu artık gelinciklerden anlaşılacaktı ve bunu duyan her gül rengini değiştirdi. Kararı size bırakıyorum sayın yargıç. Bence müebbet, sizce? Bugün sevindim, hediye paketinin içinden muhteşem bir elbise çıktı. Şükür böyle de oluyor. Korkma sakın bir film göreceksin yani? Yani hiç mi korkma filmden mi korkma? Neden aramızda bir ilim yok da benim kişisel çabam var, anlayamadım. Bazı konular da çalışmak için sadece. Konuşmak veya tartışmak için değil. Allah'ım yapabileceğim şeyleri yapmamı ve yapamayacaklarımı yapmamamı sağla -konusu belki çalışmaktı. Her konuda bu söylenemez ki adı da sevmek.
... önceden geliyorum demez. a)Kaza b)Misafir c)Sınav sorusu d)Babalar e)Hiçbiri
Yarası olan gocunur diyeceksen hiç boşuna deme, ay gelme. Dünyada daha kötü bir şey olamaz böyle de diyoruz ama dünyada. Son yediğim yemeği yarın yiyeceğimi sanabiliyorum da. Sadece planları bozulan biri o kadar karşı olabilirdi hayallerime ama onun hayalleri yıkılmamıştı sadece. Uykusu gelince uyuması öncelik kazandı çünkü kitabı uyanınca zaten okuyabilirdi. Öğle uykusu, güzellik uykusu derken... camı açtı ve ezan sesini duydu. O açıdan sadece bilgisayar bozulmadı. Sarımsaklı soğan da buzdolabı poşeti. Ailesi çok üzülürdü eve geç gelseydi. Geç geleceğini söyle dediklerinde, haklısınız, dedi. Biraz dünyadan haberdar olmasında sakınca görmedi ve de her gün duyduklarına göre değil de hislerine göre daha mutlu biri oldu. Onca yıl sana nasıl katlandı demiyorum çünkü bunu ben de yaptım dedi, gardiyan. Sigarayı bıraktı. Biri telefona kulağını dayamış, dışarıya verdiği sesi hoparlörden duyan diğeri de aynı anda konuşuyormuş gibi gene bu kitabı da. Sevmediğin biri sevmediğin bir şey verebilir dediği ne acaba? Sizinkilerden biri bizimkileri kendisi gibi sanmış. Adamı iyice benzetmişler ama neyse ki bunu bana anlatmış. Şu konu da ne ki? Sahtesinden iyi olan ne kaldı? Çok bozulmuş, stop tabelasını görünce piyanonun pause tuşu. Unutmuş kim olduğumu, daha dün "saçmalık" dediğini... kaygım yok, bence tam zamanı. Israrla umursamıyor ve giderek inatçı bir yapı alıyor iletişimimiz. O doğduğundan beri öyleymiş. İnsanda ahlak yoksa nereye sevk etmeli? Kıy canına, oku şu kitabı.
|