Geçmişe yolculuk yapmayı seviyorum ben.Ne yaşamış olursam olayım o günleri hatırlamak gülümsemekle eş değer oluyor hep.Olacak olan da bu değil mi;bugünün sıkıntıları dünü hafifletir,yarının getirecekleri de bu günümüzü hafifletecek.... Ekranda Haluk Levent'i gördüğüm an geçmişte buldum kendimi,bu sefer istemsiz olarak ama yine gülümseyerek.Kısa kısa,film şeritleri gibi canlandı hatıralar,bölük pörçük.....Hala şarkılarını dinlediğimde ruhum dalgalanır,eskisi kadar çoşkulu değil belki ama eskiye özlem dolu,İlklerimi hatırlatır Haluk levent;ilk aldığım albüm,ilk gittiğim konser,ilk ceza alışım ailemden,ilk aşkıma eşlik edişi ve vazgeçmem gerektiğinde onun şarkılarıyla sabahladığım geceler.... Aradan 10 yıl geçmiş;yaşlanmış,şarkılarını eski serilikte söyleyemiyor ve gençliğinin asi bakışları daha uysallaşmış haliyle ...Ve ben ayrımına varıyorum geçen zamanın O'na baktıkça.Hayatım değişmiş,hayata bakış açım ve baktığım yer.Benim de asiliğim gitmiş,ben de yaş almışım,olgunluğa daha yakın bir yerde duruyorum. Her şey bir kenara dostum gelir aklıma şarkıları dinledikçe.Maziyi daha az anımsar olmak dostluk bağlarını zayıflatıyor yavaş yavaş.Farklı şehirlerde olmak ve hayat kavgasına dahil olmak ister istemez mesafe koyuyor araya.'Can dostum' şarkısını dinlerken aramak geliyor içimden ama saat gece yarısını geçti ve evli insanlar olarak birbirimizi her canımız istediğinde arıyamıyor olmak da mesafenin bir parçası.... Gülümseten anılara sahip olmak güzel,herkesin gülümseyerek hatırlayabileceği bir şeyler vardır mutlaka hep kötüyü hatırlamakta direnmemek lazım.Bugüne ait olabilmek ve yarınını bilmek lazım.Nerdeydim,nereye geldim,nereye gidiyorum....
|